Arjantin Tarihi

Avrupalı denizciler Güney Amerika topraklarına geldiklerinde 1480’de bugünkü Arjantin coğrafyasında birçok farklı insan kabilesi tarafından kurulmuş olan İnka İmparatorluğu vardı. Ancak İnka İmparatorluğu günümüz Arjantin topraklarının bir kısmına hükmediyordu, toprakların bir kısmında ise imparatorluğa direnen bağımsız kabileler yaşıyordu.
1516’da İspanyollar, kâşif ve denizci Juan Diaz de Solias’ın önderliğinde Güney Amerika’ya geldiler. 1536’da Pedro de Mendoza Santa Buenos Aires’te ilk koloniyi kurdu. Buenos Aires bir liman kenti olarak önemini artırdıkça, İspanyollar onu imparatorluklarına entegre etmeye devam ettiler. 1776’da Rio de la Plata yerel yönetimini kurdular. Bu koloniler 1776 yılına kadar Peru Yerel yönetimine bağlı kaldılar. Bu kurulan kolonilerin liman ticareti için önemli yerler olması sebebiyle 1806 ve 1807 yılında iki defa İngiltere tarafından işgal edildiler ancak İngiltere’yi geri püskürtmeyi başardılar. İspanya’ya bağlı koloniler halinde varlığını sürdüren bu yönetim birimleri 19. yüzyılın başlarında bağımsızlık talep ettiler. Bağımsızlık taleplerinin sonuç alması uzun sürmedi ve Arjantin, Jose de San Martin liderliğinde 9 Temmuz 1816’da bağımsızlığını ilan etti.
Bağımsızlık ilan edildikten sonra Arjantin’de iki siyasi akım öne çıktı. Bu akımlardan biri merkezi bir yönetimi savunan üniter düşünce. Diğer özerk yönetimleri savunan ”federasyon” düşüncesi Üniteryenler Buenos Aires merkezli merkezi bir güce inanırken, federaller eyaletlerin özerkliğini başkentten bağımsız olarak sürdürdüler. Bu, iki taraf arasında bir iç savaşa neden oldu. İlk cumhurbaşkanı, 1826’da Üniteryen olan Rivadavia’ydı. 1852’ye kadar iktidarda kalan Juan Manuel de Rosas da aynı şekilde merkeziyetçiydi. Hükümeti otoriterdi, ancak başkanlık döneminde ticaret ve ihracatta bir artışlar oldu. Rosas’ın politikaları eyaletlerin büyümesini yavaşlattı, bu nedenle 1851’de Entre Ríos’un valisi Urquiza, Rosas’la yüzleşti ve Caseros savaşında onu yendi. Bunu yaptıktan sonra, 1853’te Santa Fe eyaletinde bir Kurucu Kongre topladı ve bir Ulusal Anayasa’yı kabul etti. Yeni devlet başkanı Bartolomé Mitre, ayrılıkçı Urquiza’yı yenmeyi ve ülkeyi Buenos Aires yönetimi altında tam olarak birleştirmeyi ancak 1861’de başardı.
1868-1874 yılları arasında Sarmiento ve 1874-1880 yılları arasında Avellaneda Arjantin’nin başkanlığını yaptılar. Julio A. Roca 1880’de görevi üstlendiğinde, muhafazakâr bir anlayış uygulandı. Bu süre zarfında, 1890’da Radikal Sivil Birlik Partisi ile başlayarak ilk siyasi partiler ortaya çıkmaya başladı. 1912’de, Roque Saénz Peña’nın başkanlığı sırasında seçim zorunluluğu ve gizli oy ilkesi kabul edildi. Radikal Başkan Hipólito Yrigoyen’in 1930’da bir darbeyle devrilmesi ve ardından bir dizi muhafazakâr hükümetin gelmesiyle bir hükümet belirsizliği dönemi başladı. 1943’te Castillo aralarında 1946’dan itibaren iki dönem başkan olan Perón’un da bulunduğu bir grup askeri personel tarafından devrildi . 1958 ve 1966 yılları arasında Arjantin radikal Frondizi ve İllia tarafından yönetildi. 1973’te, Héctor Cámpora seçimleri kazandı. 1982’de Arjantin, Falkland Adaları’nı talep etti ve sonunda kaybettiği toprakların kontrolü için İngiltere ile savaşmaya başladı. Falkland Savaşı adı verilen ve altı hafta süren bu savaşı Arjantin kaybetti ve adalar İngiltere’de kaldı.
Diktatörlük, Arjantin’de, faili meçhul cinayetlere ve İnsan Hakları ihlallerine sebep oldu. Askeri hükümete alternatif görüşlere sahip olan herkese zulmedildi. Sendikacılar, politikacılar, sanatçılar, aydınlar, şairler ve diğerleri yıkıcı görüşleri olmayan ancak hükümet tarafından hedef alınmış diğer insanlar gibi hayatlarını kaybettiler. 1983 seçimlerinin ardından insanlığa karşı işlenen suçların sorumlularını yargılayan Raúl Alfonsín iktidara geldi. 1989’dan 1999’a kadar Carlos Menem iktidarda bulundu. 1999’da Fernando de la Rúa liderliğinde ittifak bir siyasi parti seçimleri kazandı. 2001’de büyük bir ekonomik kriz, de la Rúa’nın iktidarı bırakmasına sebep olmuştur.